Adeno virüs kelimesi yaklaşık 1 bucuk ay önce hayatımıza girdi. Şubat tatiline çıkan oğlum evde olduğu ilk hafta önce sol gözü kızarıp küçüldü sonra sağ gözü kızarıp küçüldü. Bu kızarmaya tıpta “konjunktivit” deniyormuş. Kimyasal temastan bahar nezlesine, saman çöp kaçmasına alerjilere kadar birçok nedenden gözün kanlanması olayına deniyor. Peki adenovirüs konjunktivit ne? O ise adeno virüs denen virüsün gelip gözde kızarıklık, şişme, sulanma batma yapması ile başlayan çok süründüren kaşıntılı bir hastalık. Bendeki aynı zamanda ateş, grip, nezle, boğaz lenf bezleri şişkinliği de yaptı.

Subat ayında oglumun gozundeki kızarıklık 3-5 gün içinde bana da geçti. Ardından diğer gözüme geçti ve gittiğim doktor bu adeno virüs olabilir diye rapor yazdı, 1500 kişinin çalıştığı iş yerimde virüsü dağıtmamı engellemek ve gözümü bir nebze de olsa korumak için yaptı. Ama o dönem hastalığı hafif geçirmişim çünkü 1 ay içinde tekrar oluşan bu şişkin hastalık diğerini çoktan unutturdu.

Şubat sonunda oğlumu okuldan alırken bir perşembe gözü küçülmüş ve sulanmıştı, çok korktum ve öğretmene sordum ağladı mı diye , hayır deyince anladım geliyor yine.. Hafta sonu küçülen göz pazartesi kalktığında kırmızı şiş ve sulanmıştı. Bu kez şişlik de vardı. Üst ve alt kapak yumruk yemiş gibi şişti, göz içi kanlı ve suluydu. Hemen götürdük Prof. Orhan Bey adenovirüs olduğunu teşhis etti. Demek daha önce geçirdikleriniz bu değildi, bir kere geçirirseniz bu virüse bağışıklık kazanırsınız tekrar olmazsınız dedi.Ama aynı zamanda bu virüsün göze girip mutasyona da uğradığını söyledi. Ömerin ateşi yoktu ve yaramazlığına tam gaz devam ediyordu. Doktor bulaşıcılığı çok yüksektir dedi, ailede çoğu zaman yayılır. Havlu, çarşaf yastık kılıfı kıyafet hatta havadan bile deyince çok korktuk. İlk işim antibakteriyel sabuna geçmek, dezenfektanlar almak vb oldu. Evdeki havluları kaldırdık ve kağıt havluya geçtik. Ben zaten onun ellerini kağıtla kururlardım hep  doktorama nasıl olduysa oldu işte virüs bir kere eve geldi mi kolay kolay kurtulamıyorsunuz… Bu arada evimize bir sürü misafir geldi-gitti, evdeki yardımcılarımız hastalandı hastaneye gitti geldi evde değişti vs. Hastalığı okuldan mı başkalarından mı kaptık hiç anlayamadık. Sonuçta önleme imkanı da yokmuş sadece ellerini sık sık yıkayıp, gözüne vs sürmemek.. Öpmemek temas etmemek. Bu da oğluna bakan bir annenin yapamayacağı şeyler dimi.. O dönem işe gitmek zorunda oldugumdan annemi çağırdım istanbul’dan ve ömerin gözüne çay pansumanını yapıp ilaçla bakımını o yaptı…Ömerin gözünün şişmesinden tam 1 hafta sonra gece yatarken göz çukurum çok ağrıyordu korkarak uyandım sabah gözüm çapaklı ve açılmıyordu. 2Mart ta Bana da geçmişti..Gözün her gün daha da kısıldı, şişti, kızardı aşağıdakiler bu 1 hafta içinde 2 günde bir çektiğim resimler.Paylaşmak istedim. Doktor size de geçmeseydi şaşardım dedi.

3 Mart

5 MART

7 MART

                                                       8 MART

                                                   gözümün içinde membran oluştu, gözyaşlarım kanıyor..

9 MART

11 MART bu yazıyı yazarken

Son 2 gündür gözümü kendi isteğimle açamıyorum. Göz kapağım sol yanağım şiş, dışarı çıkarken bant kullanıyorum. Mikrop toz ışığa karşı gözüm çok hassas kapalıyken daha rahat. Diğer gözüme sıçramamış. Doktor daha kötü vakalarda gördüm membran büyürse keserek alırız dedi. Korkuyorum. Nasıl yakalndık bilemiyorum. Ömerin şubat sonu başlayan hastalığı dün geçti. Aynı gün annem aradı bana da geçti dedi. o 12 gün önce bizdeydi, hastalığın kulucka süresi 4-14 günmüş, yani yakalandıktan 14 gün sonra sulanarak küçülüyor ve anlıyorsun ki geçmiş.

Ömerin hastalığı 16 gün sürdü bulaştırıcılığı geçtiğinden okula gitmeye başladı. Bense 2. ci 7 gün uzatma raporuyla evdeyim. Dün doktor 7 gün daha bulaştırıcılığın devam eder dedi. Gözümün bağları içi dışı heryeri yanıp ağrıyor. Ağrı kesici, antibiyortik ne varsa aldım . Doğal çareler baktım ama gerçekten de bu ağrıyla boğazımdaki gıcıkla nezle grip ve uykusuzzlukla mecburen  hapa sarıldım. Doktor tedavisin olmadığını vücucdun atlatmasını beklememiz gerektiğini söyledi. Damla damlatıyoruz ama bakteriyel enfeksiyon olmasın idye. Bir de çay ile pansuman yapıyoruz sık sık.

Geçirdiğim en zor ve uzun süreli hastalıklardandır. Eve de tıkıldığın için daha da zor geçiyor. Allah ama insanlara kolaylık ve sabır versin.

Bu hastalık hakkında ve seyri hakkında pek kaynak bulamadığımdan yazmak istedim. yetişkinlerde daha şiddetli ve ağır ama  Çocuklarda yetişkinlere göre daha hafif geçiyormuş, görme kaybı bırakmayacağı umuluyor. Ömeri 2 ay sonra lekeleri geçmiş mi diye doktora götürecegiz.

Makaleleri ve webdeki çeşitli kaynakları da aşağıda paylaşıyorum. Umarım bu bilgilere hiç ihtiyacınız olmaz.

Sevgilerle

http://www.hisarhospital.com/en/onlineservisler/esaglikrehberidetay/68/Viral-Konjonktivit–Goz-Enfeksiyonu-salgini

http://www.cumhursener.com/academic/kizariklik-sulanma-ve-capaklanma

http://www.sifamarket.com/hastaliklar/adenovirus-konjonktiviti.html

48-51.pdf erişimi için tıklayın