Bu aralar oldukça farklı konularla ilgileniyorum. Kendimi uzun zamandır yapmak isteyip de kenara ettığım şeylere adadım. Spor salonuna gitmek, bunun sonucu hak ettiğimi düşünüp bol bol yemek.. Olumlamalar dinlemek, Nil Gün kitapları okumak.. Kendi gelişimime ihtiyaçlarıma vakit ayırmak. Tükenmişlik sendromundan çıkmak için çevremin de yardımıyla kendime bakmak.. Bugünkü yazımın ana konusunu aslında duygusal gücümüz olduğunda fiziksel gücümüzün de arttığı olacaktı ama haftanın konusu uzun zamandır beklenen herkesi etkileyecek olan ay tutulması olunca faydalı olması adına aşağıdaki yazının bir parçasını paylaşmak istedim..Devamı http://www.onerdoser.com da 🙂
Hava elementi burçlarda gerçekleşen tutulmalar insan ilişkileri, iletişim ve zihinsel konularla ilgili değişimler, yenilikler getirir. Hava elementi burçlarının ikincisi olan Terazi burcu eşitlik ve adalet, paylaşım ve birlikte hareket etmekle ilgilidir. Evlilik ev ilişkiler, bu burçtaki tutulmada öne çıkacak kavramlardır. Danışmanlıklar, danışmanlar, sosyal işler ve sanatçılar da Terazi burcu kapsamında sayılır. Tutulmanın yöneticisi Venüs genç kadınları, eşleri, sevgilileri temsil eder. Huzur ve barış kavramları hem Terazi burcu, hem de bu burcun yöneticisi Venüs ile ilişkilendirilir. Bu tutulmayla ortaya çıkabilecek muhtemel stresler, özellikle evlilik ve ilişkiler, hukuk ve adalet, eşitlik, barış ve huzur konularını bağlayacaktır. Hava elementindeki tutulmalarda sert ve olumsuz hava koşulları, sert rüzgarlar riski de vardır. Tutulma esnasında Merkür-Uranüs kavuşumunun da olması, ani hava değişimlerine, beklenmedik sert fırtınalara, kasırga ve tornadolara işaret ediyor olabilir. Özellikle de tutulmanın gözlemlendiği Amerika’da (Bu kavuşum ABD astroloji haritasının 4. Evine denk düşüyor ve Güneş derecesine partil dik açı yapıyor).
Terazi, öncü burçlardan biridir. Astrolog Sepherial’e göre öncü burçlarda tutulmalar politik konularla, hükümet veya yönetim değişiklikleriyle, devlet işlerindeki değişikliklerle ve insanlar arasındaki devrimlerle ilişkilidir. Dış menşeli rahatsız edici olaylar, hükümetlerin, yöneticilerin zarar görmesi, politik olarak büyük değişimler, dünya ticaretinin olumsuz etkilenmesi gibi sonuçlar doğurur. Devlet ve Hükümet yöneticileri bundan etkilenecek, zorlanacaktır.
Tutulmanın gerçekleştiği burcun hangi dekanına denk düştüğü de kadim astrologlarca önemsenmiş, bir öngörü yöntemi olarak kullanılmıştır. Bu tutulma Terazi burcunun üçüncü dekanında gerçekleşiyor. Astrolog Sepherial’e göre Terazi burcunun üçüncü dekanında gerçekleşen ay tutulması tanınmış, ünlü insanların ölümü anlamına gelir. Astrolog William Lilly de aynı şeyi belirtmekle beraber, ülkelerde dindarlığın artması ve Prenslerin hükümdarlıklarında isyanların yükselmesi anlamına geldiğini de ilave etmiş.
Tutulmanın stres yaratacak etkileri
Yeni Zellanda’lı araştırmacı Ken Ring’inPredicting the Weather by the Moonadlı kitabında belirttiğine göre, depremsel açıdan riskli dönemlerden biri, Ay’ın ekvatorun kuzey ya da güneyindeki maksimum deklinasyonlarında olduğu dönemdir. Ring’e göre bu pozisyonlarda yaklaşık 3 gün kalan Ay, buradayken tektonik plaklara önemli bir gerilim uygular ve deprem riskini arttırır.
Ring’e göre doğal felaketler açısından bir başka riskli dönem, Ay’ın Dünya’ya en yakın (perigee) yerinden geçiş zamanıdır. Bu sırada dünyadaki depremlerin artması da olasıdır. Araştırmalar, önemli depremlerin Ay’ın yeni ay, dolunay ya da perigee olduğu zamanlara denk geldiğini göstermektedir. Özellikle de perigee ve yeni ay ya da dolunay aynı güne denk geldiğinde…
Ay’ın Dünya’ya en yakın (perigee) yerden geçiş yapacağı ve diğer zamanlardan daha büyük gözükeceği tarih 23 Nisan. Bu tarih dolunay (ay tutulması) ile çakışmıyor. Ama çok önemli bir dizilim zamanıyla çakışıyor: Mars-Jüpiter-Uranüs-Plüton arasındaki Büyük Kare açı kalıbının kesinleştiği tarihle…
Evet, tutulma esnasında ve sonrasındaki günlerde stres ve baskı yaratacak, güçlü bir şekilde esecek değişim enerjisinin huzursuzluğa dönüşmesine sebep olabilecek faktörlerden en önemlisi kuşkusuz öncü burçlarda gerçekleşecek olan Büyük Kare açı kalıbı… (Not: Öncü burçlarda Büyük Kare açı kalıbıyla ilgili ayrıca bir yazı yayınlayacağım)
Mars 8 Nisan’dan bu yana sinodik döngüsünde Dünya’ya en yakın konumunda. En yakın olduğu tarih 14 Nisan tarihinde uzaklığı yaklaşık 92.4 milyon kilometre olacak. Mars’ın Dünya’ya en yakın olduğu zamanlar gerileme dönemleridir (Retro). Bu sadece Mars için değil, diğer gezegenler için de geçerlidir. Böylesi dönemlerde söz konusu gezegenin nitelikleri dünyevi anlamda iyice görünür durumdadır. Ama bu daha ziyade bahse konu gezegenin dengesiz, doğru kullanılması zorlaşan nitelikleridir. Bu durum, bahse konu gezegenin rahat etmediği bir burçta olması ve diğer gezegenlerle gergin ve uyumsuz açılarda bulunması durumunda iyice belirginleşir. Bu dönemde Mars geri harekette, rahat etmediği Terazi burcunda, Jüpiter-Uranüs ve Plüton’dan uyumsuz açılar alıyor ve ayrıca uzak toleransla da olsa tutulma derecesine yakın bulunuyor.
Tüm bunlar Mars ile ifade edilen temaların, konuların, davranış ve olayların dengesiz ve/veya yozlaşmış, problemli bir şekilde ortaya çıkabileceğini düşündürüyor ister istemez. İçinde bulunduğumuz günlerde insan ilişkilerinde dengesizlikler, kavgalar, tartışmalar, taciz ve şiddete yönelik hırpalayıcı davranışlar ortaya çıkabilir. Durduk yerde birbirine girme, hırçınlık yapma, tansiyon yükseltecek davranışlar artabilir. Acelecilik, telaş, dikkatsizlik kaza ve yaralanmalara sebep olabilir. Mekanik aletlerle ilgili sorunlar yaşanabilir. Ulusal veya uluslararası alanda gerginlikler görülebilir. Dünya astrolojisinde pek çok anlamları yanı sıra Mars kardeşler demektir. Gergin açılarında kardeşin kardeşe düşmesi, komşunun komşuya düşmesi, hem bireysel bazda, hem de uluslararası alanda görülebilir. Güvenlik konusu devletlerin gündeminin en ön sırasına oturabilir.
Mars tetiklemeleri, özellikle de Jüpiter ile gergin açısı varsa, ekonomik türbülanslara işaret edebilir. Bu ekonomik çöküş anlamına gelmiyor elbette, ama ciddi zorlanmaları gösteriyor olabilir.
Asteroidler ana mesajı veriyor!
15 Nisan’da gerçekleşecek bu tutulmanın, en önemli asteroidlerden biri olan Ceres ile birleşiyor olması, topraklar, topraktan elde edilen ürünler, hasat gibi konulara dikkat çekiyor. Mitolojide Ceres “Toprak Ana” olarak geçer. Tüm insanlık için ekilmiş bereketli topraklar Ceres yönetimindedir. Tutulmayla en yakın irtibat kuran gezegenin Ceres olması ve özellikle de Ay ile birleşiyor olması, tarım ve hasatla ilgili zorluklara, topraktan elde edilen ürünlerin zarar görmesine işaret ediyor olabilir. Bu yerleşim aslında en çok topraklarımıza, doğaya, bitki örtüsüne, bizi yaşatan tüm eko-sistemlere sahip çıkmamız konusunda bizi belirgin bir şekilde uyarıyor! Bu tutulmanın en önemli mesajlarından birincisi bence bu… Lütfen daha fazla geç olmadan farkında olalım! Sadece farkında olmakla da yetinmeyelim, harekete geçelim! Toprak Ana’ya saygı gösterelim, onu koruyalım. Toprak verimliliği, toprak erozyonu, biyo-çeşitliliği koruma gibi konularda daha duyarlı ve aksiyoner olalım. Bu konularda nasıl önlemler alacağımızı daha sıkı bir şekilde irdeleyelim ve bu konu üzerine ivedilikle eğilelim.
Tutulmayla birleşmekte olan Ceres, halkın iyiliği, demokrasi ruhu ve pratiği konusunda temel sembollerdendir. Tutulma esnasında Ay-Güneş karşıtlığı içinde yer alması, demokrasi ve insan özgürlükleri konusunda daha duyarlı olunması gerektiğine dikkat çekerken, bu alanda yaşanacak muhtemel stresleri de vurguluyor. Bu yerleşimler, sevdiğimiz ve benimsediğimiz kişiler, nesneler, fikir ve görüşlere ya da değerlere bağlılığımızın da dönüşümden geçeceğini de işaret etmekte. Şunu unutmamalı: Ceres’in ruhunda evreni daha yaşanabilir ve sevgi dolu bir yer yapma amacı vardır. Hassasiyet, duyarlılık ve sevgi bağı sayesinde her şeyin üstesinden gelinebileceği mesajı verir.
Tutulmayla irtibat kuran bir diğer asteroid olan Vesta da, asil sebepler için, insanlık adına, daha büyük amaçlar için kendini feda etmeyi ifade eder. Bazen bu feda etme, sevdikleri, aile, vatan gibi değerler uğrunda gerçekleştirilir. Kişisel ego tatmini ve başarı elde etmek istenen alanlarda istenen sonuçlar elde edilemese de… Tutulma civarı günlerde kariyer ve iş hayatında, egomuzu beslediğimiz alanlarda, bazı tatminsizlikler yaşayabiliriz…
Ay tutulmasının ve Mars yakınlaşmasının, sistem ve düzen değişikliklerini simgeleyen Uranüs-Plüton dik açısının kesinleşmesinden sadece bir hafta kadar önce gerçekleşecek olması, 22-23 Nisan’da kesinleşecek Büyük Kare ve 29 Nisan’da Boğa burcunda gerçekleşecek güneş tutulması, bu senaryoyu daha da dikkat çekici hale getiriyor!
İlişkilerde dengesizlikler riski!
Tutulma anı için çizdirilmiş astroloji haritasına asteroidleri dahil ettiğimizde senaryo iyice belirginleşiyor. Güneş sistemimizde Mars ile Jüpiter arasında yörünge çizen ve gezegenimsi olarak tanımlanan asteroidler çok sayıdadır. Bunlardan en önemli olarak nitelendirebileceğimiz Ceres, Vesta, Pallas ve Juno, astrolojik yorumlarda en sık kullanılanlardır (Kiron hem bir asteroid hem de bir kuyruklu yıldız gibi görülebileceğinden onu asteroidlerle tam olarak aynı kategoriye koymuyorum). Tutulma esnasında Ceres ve Vesta Ay ile birleşmekte; Juno Güneş ile birleşmekte; Pallas tutulmaya altmış ve yüzyirmi derecelik açılarla bağlanmakta. Tutulmaya çok yakın bir gezegen yok (Mars 9 derece toleransla Ay’a kavuşum yapıyor) ama asteroidler tutulmayla çok yakın temas kurmakta ve dönemsel etkileri anlamamıza yardımcı olmaktalar. Aşağıda, tutulma anına yönelik hazırlanmış astroloji haritasını görmektesiniz. Bu haritada Ceres 25 derece Terazi’de, Vesta 23 derece Terazi’de, Juno 23 derece Koç’ta ve Pallas 25 derece Aslan’da yer almakta.
Terazi-Koç burcu gibi “ilişkiler” ve “ben-sen” temalarına atıfta bulunan bu etkin ay tutulması esnasında Juno ve Ceres gibi ilişkilere ve duygusal bağ kurmaya atıfta bulunan iki önemli asteroidin, yine bu burçlarda yer alan Ay-Güneş karşıtlığıyla dizilimde olmaları çok manidar doğrusu! Bu dizilim, içinden geçmekte olduğumuz dönemin en öne çıkan konu başlığının “ilişkilerimiz” ve “ben ile biz arasındaki denge ihtiyacı” olduğunu gösteriyor. Özetle, kadın-erkek ilişkileri açısından kritik bir süreçteyiz. Aslında her türlü “ilişki” açısından da! Politik ve uluslararası ilişkiler de buna dahil! Bu çekişmelerin sonu hukuksal müdahale ya da başvurulara varabilir. Juno’nun Güneş ile kavuşumu, gücün feminen niteliğine atıfta bulunduğu için, kadınların güç kazanacağı ya da güçlerini ortaya koymak isteyeceğini de göstermekte…
Tutulmayla irtibat kuran Terazi burcundaki Ceres, duygusal paylaşım ve ilişkilerden beslenme ihtiyacının had safhaya vardığı, başkaları tarafından ihtiyaç duyulmaya önem verdiğimiz bir süreçten geçtiğimizi gösteriyor. Başkalarının ihtiyaçlarına duyarlılık artarken, alınganlık ve kapris gibi eğilimler de belirginlik kazanabilir. Zira Ceres Ay ile birleşmekte ve Ay-Güneş karşıtlığını tetiklemekte. Terazi burcundaki Ceres, gerek özel ve sosyal ilişkilerde, gerekse iş ilişkilerinde, birlikte hareket edebilme konusunda dengeyi yakalamakta zorlanacağımızı gösteriyor. Partnere fazla yüklenmek, duygusal dengesizliğe sebep olabilir. Ceres’in Ay ile kavuşum yapıyor olması, sevdiklerimizin, özellikle de ailemizin istedikleri ya da iyiliği için kendi isteklerimizden feragat etmek durumunda kalabiliriz ve bunu kendi içimizde dengeye oturtamazsak, kabullenemezsek, ilişkilerde türbülanslar yaşayabiliriz.
Tutulmayla irtibat kuran Terazi burcundaki Vesta, ilişkilerde tam bir tatmin için eşitlik ve adalet, karşılıklı alışveriş ihtiyacının had safhaya vardığına dikkat çeken bir başka gösterge. Vesta’nın bu yerleşimi partnerle müşterek alan arama arzusunu tetiklerken, ilişkilerden beklentilerde tatminsizlik ve hayat amaçlarıyla (ya da kariyer) çelişkili gelişmeler karşısında zorlanma, yakınlık kurma arzusuyla yakın olmaktan ve iç içe girmekten çekince arasında gitgellere işaret etmekte. Terazi burcundaki Vesta kendini ilişkiye adamayı, ama Koç burcundaki Güneş ile karşıtlığı, egonun devreye girmesiyle yaşanan çelişkileri göstermekte…
Tutulmayla irtibat kuran Koç burcundaki Juno, ilişkilerde bağımsızlık ve özgürlük, adalet ve eşitlik istediğinin had safhaya ulaştığını, ilişkilerde çabuk parlamaya sebep olan agresyonun devrede olduğunu gösteriyor. İlişkilerimizin yara alabileceği, ayrılıklar ve kopmalara açık bir zaman dilimindeyiz. Juno’nun Ay ile karşıtlığı, ilişkide güvende hissedememe, terk edilme korkusuyla aşırı duygusal davranma, kıskançlık, aşırı sahiplenme, sadakatsizlik, intikamcılık gibi uçlarda eğilimleri tetikleyebilir. İlişkilerde dengesizlikler, güç çekişmeleri, bağımlılık ile bağımsızlık arasında gitgeller, kendi ihtiyaçlarımız ile karşımızdakinin ihtiyaçları arasındaki çelişkiler, bu tutulmanın ortaya çıkaracağı ana başlıklar… Juno’nun Güneş ile kavuşumda olması, kadın hakları konusunda ya da kadın figürlerinin öne çıkması veya kadın liderlerle ilgili konularda hızlı ve sert gelişmelere işaret edebilir.
Kısacası, ilişkilerde denge yakalama yeteneğimiz testten geçiyor…
KAYNAK: www.onerdoser.com